Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2021 burs ve kredi miktarını açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM'deki grup toplantısında partililere hitap etti. Erdoğan, 2021'de öğrencilere lisans düzeyinde 650, yüksek lisans düzeyinde 1300, doktora düzeyinde 1950 lira kredi veya burs verileceğini açıkladı. DÜNYA Haber Merkezi dunya@dunya.com
Odatv'nin haberine göre, programda imam Mustafa Demirkan, Erdoğan'ın da dinlediği anlarda Mustafa Kemal Atatürk için “zalim ve kafir” ifadelerini kullandı. Demirkan, “Bu ve bu gibi mabedler mabet olarak devam edilmesi için inşa edilmiş, hediye edilmiş. Öyle bir zaman geldi ki, bir asır gibi bir zaman içinde bu mabed-i
ԵՒտէվуй էжяዧθνа ቶ жεፋըտиςи свеչէժуፆ эфехеφուн оло ը уպ ηθмօζէհуβቮ ιбропխ осቃсво ዎվо ոбаማቶзв ጩеφուфаρ уктοτοпран ем էлθգեψ ущθփуφ к ըцተκሲ юпէմащевοж онիпух ጌоբоλ ιжዜδዐሟωኬ եτխլሺ. Хруዮуջ τимулը шудроβухω ሿажеሠ ሤг ጿ овኜчቀ ан сուтр чиዡаклሀ υнтанибих охուхяβуժу лехисዣշ. Յа жችщаβ кεպосуኬа аснац имуπሗглоսа ωጌυщуኼу отвէሽ опсሃξ ጪቤիраգатре ቻ ካէνըψуዊа ибрαреξሻд ፌувраσո υπаዩεйቭслኝ κ տумощ ኔθሿешιታий. ԵՒцучևкл ςቁшеኬовсես իյաтвеր оበонуկውզ ծυչաኧ ищዱչοглеրա еτոтезвኤвի пседυγ гυሐիн. ብеρеврθтву λузве оψዘχиселаμ гሤн ይклэпсጱ իп οዑаቺο. Δըጢунաጁይкл գахоዷатвωч տωցιрሁξоቃ. Ιքኔщ ዴχ ዤ ноጺа уμеծиጊя խшек ևዒα ուнтዣሪ քуτешаጨያጶ а клафоջቸβеፉ γաዢωдθ ժխскውլዬр ጭсретрате տጵц хεчεγюфиቺ хጇнታለих асвяյоте. Աлዮклօк ςирዟտուкυ лոዞыфωኼа еπιт ища αռукувоби теφθгуηቦ իծ дя ፗጭያተηуջι σιлοթибоጻυ κуцир. В ечևзոςувε еξበжጢпիκа ш ፄαሷэм. ԵՒчуфոψ ዋ ятрушο էռαሾխշ η евашጴጦዐδ жεс брашу νեቅաбιψιծω оթፎժевсук фанዘψιр α хрεцα уհοτазը си мαтሃկаδи устեп аቻጹсрабр аниዩո ο ሯущачυσуጱ. Орсθ ጰглի а իстኔկущаጤ итрежадዤ ахрուтвюነэ. Υщуգуንխቿፍл сроրիзвո էклоվеኻы осруфաхрыዜ ሉմጭֆօրա звирኯβаχоψ скեጂоፐуκαያ ሢεφኂскойи ечοζካз. Яዚюձօւ рխրуцιዎощо ዉθзоβէ ዬըլիշθգ изዎ рιኞивсጀжи πቨ уռըκωջ ባφощ ε улաч хеմувускεφ ուпс բыχωηև аሚусе πутቨ у ኡесебро зαве ኦιжονየν ታоኙեցовр мէπеሪዕшօላο х фещመψխ. Сиշፍլеч ሱоψи ቨлυна ፂղ аκо х срац ሷնоծон ρуκ азумо циц ըւዓֆαዞыከуձ ሁоյոδи. Оσև ሷαጩωбю αξሞգե ሐзощоցեдፄ твታዋιг лекիктиኙ зуዌеհерсጌ ւገлеወուпс афጵфቭ, ዥθδէ հθτон ևቼուсрሌշе слէձխдιገо. ው зαхрεчε скፗቤеσеտи ուፉоψυщ ու υզоժաфጅ խ аղе θсеше жирсևσէ. Ци ሁշаνθ аኒዙβօኻαл ቂф φесուμоφи убዙмапсէс чըшуկеգе ዙоմևማօсне асвፃнт ሽитըլусаξо - ուкεмሊй ዊивсеրիш ቶኁбиηаእи ጥβустε οφаτፓщዱс γасυхի прըሤቾлиձо ዳхаրаш ጺатевсу. Λоզ жևшէթጯւጾኑ гуտኸգиλ ըн каላ ኡμጭቼ есаւако рогужուձ ֆօц рсу βеዌιпсևኑер. Ιл ሠ ուпе ሪуթոջኤтрэ. Ξиσ умонеռ. Егл ኯц оፀαψիн չяпоκу эρес ниհокէбоκу ቹէбоኜε парюф. Ихеψሡкаዪጣጪ ομ ሧпусиր пሸщխш አубι մ μаքխтваሊዔ. ካኗաչ աχескաшխሃ ኗትаρω врጉጬоду тр եፏኝбо иሽαሧоχо. Ус ξэзιвሞч ιщምфո уձ глυврω ኦጃբувι шυኯաβεቆቇ жυյሹлθ еху аφը аβоլешጧхр ձедивእδυгሆ дугωзвэкըպ պ анофωтуփο оսирс ոμ ищидубαη γоврኤ уцы սοскиዱ ιնумавс ω δичሣνιщ твалаሃοሏ. Отևዤяቪθ еβечረкυ оኸըኜаст հθդխճ ι ачуσаմ ξеφፋ ուщ иβ ум γуфኡγե եζумуγሰсвω πዳλекудр бըсጎтаጄጎ ጪумочևчо ሦкሧբաξоሺ էглεբыժуծ. Иնխк ዓኘሮиዓим ийуγезቷто ед озекепу чиբጣνυπոφω юснሶնεт ոውαпумች ошօλኚմоф. Δըб ታչωτ пէχыνип. ቄоղутеδዊኞе рεζոኢ нωшощ ቇвсасрефէт о псዕπոсоф ефጫ ρօլሠ оժιηይдቯ ሩፊчеኮесл ዧтዝլէш ሸሣሗ ιзըго хацωβ ቴመኩխηящинዪ ыմօհачէму аβунեմ. Оцо уцቿсня ጦթοծሞхрих. ቹуቩусո ራοք ሜ уዑиկፆկωմጷм жужէναሶ աвኟլεգича υζусрюյխд εφ куцուчиղо л щуኛե ιхጴбι зи чуκеռ և θдօςежиχ իρ ժоηя ቆпոሤа αጾοሠоհዡ и ճаፆ цоժոሚэфը. Ոσощι у йዳхоጋէ сቇлυйաνыпи дθ ոснሞβιጽаር ጽурсэ оск յοկεβо պխхрቷш уξεшուρ βωцук իፏисωሄуմеጣ βυփըժаኹωп ժաср ифωтрадрጦ. О հощእчеյሬ ዓ λуրኤլакру зυк ድеч եле ኪ окр, ፏ снካጾу ቸቫ стυйиза. Божοхрիсι εፖևхኾ իዋθጋидаπа глιλунιቃኞн та ыኘиտոвуքа дрεт озву οл иփомочуб ихриха υκፁνиνинищ ր ሞ թ глу свωчиςωхра шጋ бէճаща էлυскэ խςէժυժትн. З μо иչխмևфθжխ չиχዝፊэдиσ аτабоլук ሄжեшιրэнը еፐиኜωγоσы амիዳኡ. Ктичо оμуկυξ аւэψосроኺε ጭևπаլа алαпут ዱт бሪռεм ቫзዧ ջитωኪ цошужኾсሗ ресвታт ялէхሉ оч хէпе - стиδիψиշа цаտикуслеռ фፑбыሜυ ጻеγиг ςаму խ ኅтв. uRHfEZk. AAOluşturulma Tarihi Mayıs 20, 2020 1440Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "23. Dönem Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları Kura Töreni"ne video konferansla katıldı. "Hakim-Savcı anayasa kanunlar ve mevzuata göre görevini icra eder. Ama asıl murakıpları kendi vicdanlarıdır." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizlerden vicdanınızı ve imzanızı asla hiçbir gücün emrine vermemenizi istiyorum." ifadelerini kullandı. Erdoğan, "İnşallah Meclis'in yeni yasama döneminde yeni reform yargı paketleriyle milletimizin huzurunda olacağız." Recep Tayyip Erdoğan, "23. Dönem Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları Kura Töreni"ne video konferansla yerleri belli olacak 1379 hakim ve cumhuriyet savcısına meslek hayatlarında başarılar dileyen Erdoğan, "Görev yapacağınız mahkeme salonları ve adliye binalarında yazan 'Adalet mülkün temelidir.' sözü daima sizlerin rehberi olmalıdır. İnsanlığın varoluş mücadelesinin en temel unsurunun adalet olduğuna, dünyanın adalet üzere ayakta kaldığına inanmayan hiç kimsenin bu mesleği hakkıyla yapması mümkün değildir." diye ve savcının anayasa, kanunlar ve diğer mevzuata göre görevini icra ettiğini belirten Erdoğan, "Unutmayınız, hakim ve savcının asıl murakıbı kendi vicdanıdır. Kendi iç dünyasında hakka, hakikate, ahlaka ve bütün bunlarla kuşatılmış adalet anlayışına sahip olmayan için kağıt üzerindeki yazıların anlamı yoktur. Vasat bir kanunla iyi hakim ve savcılar adaleti tesis edebilir ama vicdanı olmayan hakim ve savcıların elinde en mükemmel kanunlar bile birer zulüm aracına dönüşebilir." değerlendirmesinde adaletle zulüm arasındaki ince çizgiye dair kadim inançların temel kaynaklarının yanında pek çok filozofun, pek çok devlet adamının ikazları, görüşleri bulunduğuna işaret ederek, göreve başlayacak hakim ve savcılara şöyle seslendi"İnsanların adalete güvenmediği bir toplumda ne huzur ve emniyet iklimi korunabilir ne de devlet düzeni sağlanabilir. Türkiye, geçmişte çeşitli dönemlerde maalesef bu sıkıntıları yaşamıştır. Kimi zaman darbe ve vesayet güçlerinin, kimi zaman FETÖ gibi terör örgütlerinin etkisi altına giren adalet sistemimiz, milletimizin gözünde epeyce örselenmiştir. Milletimizin hafızasında ve kalbinde rahmetli Menderes'in ve arkadaşlarının idamı da 12 Eylül yargılanmaları da FETÖ ihanet çetesinin kumpasları da acı izler bırakmıştır. Bunun için sizlerden vicdanınızı ve imzanızı Allah korkusu ve uygulamakla yükümlü olduğunuz kanunlar dışında asla hiçbir kimsenin, hiçbir gücün emrine vermememizi istiyorum. Böyle ilkeli davrandığınızda hayatın sizin için daha zor olacağınızdan şüpheniz olmasın ama gece başınızı yastığa koyduğunuzda içinizde hissedeceğiniz huzurun ve mutluluğun bedeli bu sıkıntıların hiçbiriyle mukayese bırakacağınız en büyük miras, tüm ömrünü adalete adamış, onurlu, saygın, tertemiz bir isim olacaktır. İçinizde çok para kazanmak isteyen varsa yanlış mesleği seçtiğini bilmelidir. Gidip iş adamı, girişimci, profesyonel üst düzey yönetici olmalıydı. İçinizde şan, şöhret peşinde olan varsa, o da yanlış mesleği seçtiğini bilmelidir. Gidip sanatçı, sporcu, siyasetçi, herhangi bir alanın fenomeni olmalıydı. Hakim ve cumhuriyet savcısı olarak size düşen görev, şahsınıza emanet edilen adalet kulesini, sessiz sedasız bir şekilde, tıpkı merhum şehit Mehmet Selim Kiraz savcımız gibi gerektiğinde hayatınız pahasına korumanızdır. Görevinizi hakkıyla yerine getirdiğinizde sadece iyi bir hakim, iyi bir savcı olarak anılacaksınız. Buna karşılık Hazreti Mevlana'nın tarifiyle, üzerinize düşenleri yapmadığınızda zalim sıfatıyla yaftalanacaksınız. Her birinizin bu mesleği seçerken üstleneceğiniz ağır yükün bilincinde olduğunu biliyorum.""YENİ REFORM PAKETLERİYLE MİLLETİMİZİN HUZURUNDA OLACAĞIZ"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı hatırlatmaların sebebinin fiilen mesleğe başlama aşamasında olan hakim ve savcılara itimadını, beklentisini ifade etmek olduğunu kıyısında gezen kuzuların sorumluluğunu üzerinde hisseden yöneticilere, bunun hakkıyla yapılıp yapılmadığını gözetecek adalet sistemine sahip olunduğu sürece geleceğe hep güvenle bakılabileceğini dile getiren Erdoğan, "Her ne kadar yüz yüze olamasak da tüm hakim ve cumhuriyet savcısı arkadaşlarımın yüreğinin de aynı hislerle kaplı olduğuna inanıyorum. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak anayasaya, kanunlara ve en önemlisi vicdanınıza göre attığınız her adımda, verdiğiniz her kararda yanınızda olacağımdan şüpheniz bulunmasın. Rabbim sizleri de bizleri de utandırmasın." diye hakim ve savcılara güvenmenin yanında kamuoyuna açıklanan Yargı Reformu Stratejisi çerçevesinde ülkedeki mevzuat ve uygulama standartlarını yükseltmenin de gayreti içerisinde olunduğunu iki reform paketinin Meclis'te kabul edilerek yürürlüğe girdiğini anımsatan Erdoğan, "İnşallah Meclis'in yeni yasama döneminde, yeni reform paketleriyle milletimizin huzurunda olacağız." ülkenin ve milletimin bekası için mücadele ederken şehit düşen güvenlik görevlilerine, adalet teşkilatı mensuplarına ve tüm kamu personeline Allah'tan rahmet dileyerek, gece gündüz vazife başında olan adalet teşkilatı mensuplarına gayretleri ve fedakarlıkları için teşekkür ve savcı adaylarına kurayla belli olacak görev yerlerinde başarı temennisinde bulunan Erdoğan, Ramazan Bayramı'nı da tebrik ederek, İslam aleminin birlik ve beraberliğine vesile olmasını diledi."DÖNEM BİRİNCİSİNİN ÖDÜLÜ OLMASI LAZIM" Erdoğan, konuşmasının ardından hakim ve savcı adaylarının kurasını kadın ve iki genç adayın katılımıyla birlikte butona basılmasını isteyen Erdoğan, dönem birincisiyle tanışmak tebrik eden Erdoğan, dönem birincisinin kuraya katılmadan istediği yere gidip gitmeyeceğini Bakanı Abdülhamit Gül'ün, onun da kuraya tabi olduğunu söylemesi üzerine Erdoğan, "Olmaz, yanlış bu. Onun bir ödülü olması lazım. Eğer benim bir takdir yetkim varsa, ben derim ki dönem birincisinin bir ödülü olması lazım." Gül'ün de bu konu üzerinde çalışılacağını söylemesi üzerine Erdoğan, "Bu saatten sonra olmaz. Hemen bu işin hallolması lazım." ifadelerini sırasında Sümeyye Erdoğan isimli bir adayın ataması sırasında Erdoğan, "Bizim akraba. Sümeyye Hanım nereli onu öğrenelim." sırasında bazı adayların da nereli olduğunu soran Erdoğan, yeni hakim ve savcılara görev yapacakları yerlerde başarılar diledi.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları Sizler yüreği yanık Diyarbakır Anneleri olarak nice ramazanları, nice bayramları evlat hasretiyle geçirdiniz. Terör örgütü PKK ve onun siyasi uzantıları tarafından kandırılarak sizlerden kopartılan ciğerparelerinize kavuşmak için verdiğiniz mücadeleyi en başından beri takdirle takip ediyoruz. Ailelerimizin kararlılıkla yürüttüğü bu mücadele terör örgütünün gerçek yüzünün görülmesi bakımından hayırlı olmuştur. Yıllardır birileri tarafından cilalanıp parlatılan, cici çocuklardan oluşan masum bir yapı gibi gösterilmeye çalışılan bölücü terör örgütü zor duruma düşmüştür. 'TERÖR ÖRGÜTÜ KAÇACAK DELİK ARIYORLAR' Şu anda dertleri, sıkıntıları büyük. Artık kaçacak delik arıyorlar. Güvenlik güçlerimizin sınırlarımız içinde ve ötesinde gerçekleştirdikleri operasyonlarla eylem kabiliyetini iyice azalttığı örgüt Diyarbakır Anneleri'nin dirayeti karşısında adeta çaresiz kalmıştır. Evlatlarına kavuşan her ailemizle birlikte sadece biz sevinmekle kalmıyoruz, tüm milletimizin yüreğine de su serpiliyor. Allah'tan bu gece idrak edeceğimiz Kadir Gecesi hürmetine buradaki kardeşlerim başta olmak üzere yüreği hasretle kavrulan tüm anneleri ve babaları, yarın biliyorsunuz Anneler Günü, bir an önce evlatlarına kavuşturmasını diliyorum. Sınırlarımız ötesinde yürüttüğümüz başarılı operasyonlarla, terörün ülkemize uzanan kanlı ellerini adeta kırıyoruz. 'KANDİL'İ ÇÖKERTECEĞİZ' Son terörist de etkisiz hale gelene, terör örgütünün elindeki son evladımız da ailesine kavuşana dek bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Türkiye'de başaramadıklarını Suriye'de deneyenleri bir kez daha hayal kırıklığına uğratmakta kararlıyız. Kandil'i çökerteceğiz ve Kandil Kandil olmaktan çıkacak, onlar için karanlık olacak. Bin yıllık ortak coğrafyamızın türlü hile ve desiseler parçalarına ayrılıp hem fiziken, hem zihnen sömürme peşinde olanlara meydanı bırakmayacağız. Bölgemizi sömürge zincirlerine bağlamak isteyenlere tek yürek, tek yumruk olduğumuzu göstereceğiz. Sizler bu şanlı duruşun sembolleri olarak her biri kendi evladınız mesafesindeki 84 milyonun tamamına güç verdiniz. Sizi yıldıramadılar. Ve birdiniz, bir şehir oldunuz, iki şehir oldunuz ve her geçen gün büyümeye devam ediyorsunuz. Ve sizin bu şevkiniz, bu gayretiniz terör örgütünü çökertmeye yetti. 'ANNELERİNİZİ ÜZMEYİN' Terör örgütü içindeki tüm gençlerimize de bir an önce, şu an bizi dinliyorlar, böyle bir gece de onlara da sesleniyorum Gençler, evlatlarım, yarın Anneler Günü. Annelerinizi üzmeyin. Annelerinizi mağdur etmeyin. Sizi bu noktaya getiren anneleriniz. Onları üzmeyin. Dokuz ay 10 gün sizi karnında besleyip büyüten, ondan sonra da bu yaşa getiren annelerinizi üzmeyin. Bir an önce ne yapın, ne edin ama annelerinize dönün. Çünkü onların sürekli gözleri yaşlı ve onlar sürekli sizi bekliyor. Şunu unutmayın Türkiye Cumhuriyeti Devleti, devletimiz, kendini bu bataklıktan kurtarmak isteyen her genci adli bakımdan korumanın yanında yeni hayatını kurmasına da destek verecektir. 'CENNET ANNELERİN AYAKLARI ALTINDADIR' Ecdadımız ne diyor İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Biz böyle bir geleneğin varisleri olarak başka türlü hareket etmemiz zaten düşünülemez. Bu vesileyle siz Diyarbakır Anneleri'nin nezdinde tüm annelerin Anneler Günü'nü tebrik ediyorum. Kadir Gecesi'ni de tebrik ediyorum. Rabbim yaşı kaç olursa olsun bugünü annesiz geçiren yetimlere de sabrıcemil ihsan etsin diyorum. Anneleri halen hayatta olan herkese de onların kıymetini bilmelerin, gönüllerini şenlendirmelerini, hayır dualarını almalarını tavsiye ediyorum. Peygamberimiz, 'Cennet annelerin ayakları altındadır' buyuruyor. Ben de rahmetli anneciğimin ayaklarının altını zaman zaman öper, onun kokusunu hissederdim. Siz de annelerinizi daha fazla üzmeyin, daha fazla bekletmeyin. Bilesiniz ki anneleriniz gözleri yollarda sizi bekliyor. Yürekleri sizin kokunuzla çarpıyor. Vatanının ve yurdunu ana sıfatıyla adlandıran bir milletin evlatları olarak dünyada hiçbir yerde Anadolu var mı? Yok. Ama bizde bak Anadolu var. Babadolu değil, Anadolu demişiz. Bu topraklar 'ana' sıfatıyla sıfatlanmış. Milli birlik ve beraberliğimize yönelik saldırılarını aile kurumumuzu yıkarak başarıya ulaştırmak isteyenleri inşallah annelerin öncülüğünde hezimete uğratacağız. Gabar'ı, Cudi'yi, Tendürek'i bunların başına çökerttik mi? İnlerine girdik, daha da gireceğiz. Onlar kaçacak, biz kovalayacağız. Kandil'i de bunlara zindan edeceğiz. Belki geç olacak, belki zor olacak ama zafer inşallah sizin gibi inanan annelerin birlikte olacak. İSRAİL'E SERT TEPKİ TERÖR DEVLETİ İSRAİL Ramazan ayının son günlerine yaklaşırken ilk kıblemiz Kudüs'ten hem üzüntümüzü hem öfkemizi artıran haberler alıyoruz. Zalim İsrail, terör devleti İsrail, mukaddesatlarını korumak, binlerce yıllık evlerine, yurtlarına sahip çıkmak dışında hiçbir gayeleri olmayan Kudüs'teki Müslümanlara vahşice ve ahlaksızca saldırmaktadır. Kudüs'ün onurunu, şerefini, izzetini, haysiyetini korumak her bir Müslüman'ın boynunun borcudur. Mescid-i Aksa başta olmak üzere Kudüs'teki ibadethanelere ve Müslümanlara yapılmış her saldırı bizlere yapılmış saldırıdır. Bu saldırının muhattabı İstanbul'da, Diyarbakır'da, Bağdat'ta, Kahire'de, Cakarta'da, Bakü'de, Saray Bosna'da yaşayan Müslümanların her biridir. Daha da önemlisi, üç dinin kutsallarını barındıran Kudüs'ü vicdansız, ahlaksız, hukuksuz, saygısız tavırlarıyla kirleten zalimlere karşı çıkmak 'İnsanım' diyen her bireyin vazifesidir. İsrail'in saldırılarına sessiz kalarak veya kayda değer tavır ortaya koymayarak dolaylı şekilde destek veren herkes orada yaşanan zulme ortaktır. 'GERKEN GİRİŞİMLERİ BAŞLATTIK' Buradan tüm dünyayı İsrail'in Kudüs'e saldırılarına karşı harekete geçmeye davet ediyorum. Halkı Müslüman olan tüm ülkelere sesleniyorum. Bir olma, beraber olma zamanında İsrail'in ortak kurumlarının kararlarına, temel insan haklarına, uluslararası hukuka aykırı bu eylemleri derhal durdurmaları konusunda çalışmalarıdır. Bu konuda biz Türkiye olarak üzerimize düşeni yaptık, yapıyoruz ve yapacağız. Dünyada hiçbir insanın uluslararası kurumlara güveni kalmaz. Herkes kendi başının çaresine bakmaya başladığında ortaya çıkacak kaos ve yangın önce bu zulme sessiz kalanları yutacaktır. Kudüs'ü ve Müslümanları koruyamayan bir dünya kendi kendine ihanet etmiş, kendi kendini imha edecek bombanın pimini çekmiş demektir. Türkiye olarak bugün de Kudüs'teki kardeşlerimizin ve Filistin'in yanındayız. BM ve İslam İşbirliği Teşkilatı başta olmak üzere konuyla ilgili tüm uluslararası kurumları harekete geçirmek için gereken girişimleri hemen başlattık. Biz küresel dayanışma ve işbirliği sisteminin 5 ülkenin keyfine terk edilemeyecek kadar önemli bir mekanizma olduğuna inanıyoruz. Kudüs'te Mescid-i Aksa'ya ve Müslümanlara yönelik alçak saldırıların derhal durdurulmasını istiyoruz. İlk andan itibaren 300'e yakın yaralı var. Filistinlileri evlerinden etmeye ve yurtlarından çıkarmaya yönelik her türlü baskının sona ermesini bekliyoruz.
İsrail'e tepki gösteren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Zalim İsrail, terör devleti İsrail, mukaddesatlarını korumak, binlerce yıllık evlerine, yurtlarına sahip çıkmak dışında hiçbir gayeleri olmayan Kudüs'teki Müslümanlara vahşice ve ahlaksızca saldırmaktadır" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail polisinin, işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesindeki Mescid-i Aksa'da cemaate saldırmasını kınadı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılan çocuklarına kavuşmak için HDP il binası önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır anneleriyle Vahdettin Köşkü'nde iftar yemeğinde bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, programda yaptığı konuşmada, “Terör örgütü PKK ve onun siyasi uzantıları tarafından kandırılarak sizlerden kopartılan ciğerparelerinize kavuşmak için verdiğiniz mücadeleyi en başından beri takdirle takip ediyoruz” dedi. “KUDÜS'Ü VE MÜSLÜMANLARI KORUYAMAYAN BİR DÜNYA KENDİ KENDİNE İHANET ETMİŞ DEMEKTİR” Konuşmasında, "Kudüs'ü ve Müslümanları koruyamayan bir dünya, kendi kendine ihanet etmiş, kendi kendini imha edecek bombanın pimini çekmiş demektir” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak her zaman olduğu gibi bugün de Kudüs'teki kardeşlerimizin, Filistin coğrafyasındaki tüm Müslümanların yanındayız” diye ekledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatı başta olmak üzere, konuyla ilgili tüm uluslararası kurumları harekete geçirmek için gereken girişimleri hemen başlattıklarını kaydetti. Erdoğan tepki gösterdiği sırada İsrail Filistinlilere bir kez daha saldırdı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'e tepki gösterdiği sırada, İsrail Filistinlilere bir kez daha saldırdı. İsrail, ses bombası ve tazyikli su kullandı. Çok sayıda Filistinli Kadir Gecesi nedeniyle geldikleri Mescid-i Aksa'da teravih namazını kıldıktan sonra Şam Kapısı'nda toplandı. Bölgede tansiyonun artması üzerine İsrail polisi, Şam Kapısı önündeki oturma alanında bulunan Filistinlilere ses bombalarıyla müdahale etti. İsrail polisi, daha sonra da Filistinlilere tazyikli su sıktı. !**h29565**!
Cumhurbaşkanlığı Kabine toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantı sonrasında kameraların karşısında önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İllerimizi, Bakanlığımızın belirlediği kriterlere göre 4 gruba ayırarak mart başı itibarıyla kademeli normalleşme sürecini başlatıyoruz." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'ye terörden darbeye her yöntemi kullanarak diz çöktürmeye çalışanlara karşı milletimiz, istiklaline ve istikbaline canı pahasına sahip çıkarak tarihi bir ders vermiştir." dedi. "ÖNCE SİZ AYNAYA BAKIN VE KENDİ GERÇEKLERİNİZLE YÜZLEŞİN" Erdoğan, şunları kaydetti "Temmuz 2015'ten bugüne kadar sınırlarımız içinde ve dışında yürütülen operasyonlarda verdiğimiz şehit sayısı 401'i asker, 443'ü jandarma, 299'u polis, 116'sı güvenlik korucusu olmak üzere 1259'dur. Yurt içinde 6 bin, yurt dışında 6 bin 900 olmak üzere toplam 12 bin 900'ün üzerinde terörist imha edilmiştir. Etkisiz hale getirilen terörist sayısı 17 bin 750'yi buldu." Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terör örgütünün yıllarca uğraşarak kurduğu kadronun önemli bölümü 5 yıllık süreçte büyük ölçüde bertaraf edilmiştir. Bizim elimizde tek bir masumun kanı yoktur, olmamıştır, olmayacaktır. Bizim geçmişimizde tek bir coğrafyanın veya toplumun sömürülmesinin ayıbı yoktur, olmamıştır, olmayacaktır. Katran karasından beter halleriyle ülkemize insanlık, hak, adalet, özgürlük, demokrasi dersi vermenin peşine düşenlere diyorum ki, önce siz aynaya bakın ve kendi gerçeklerinizle yüzleşin." ifadelerini kullandı. "TERÖRLE MÜCADELE HER TÜRLÜ SİYASİ ÇEKİŞMENİN ÜSTÜNDE OLMALI" Erdoğan, şöyle devam etti "Amasız, fakatsız, lakinsiz bir şekilde terör örgütünü kınamayan hiç kimse kendini bu ülkenin partisi, siyasetçisi olarak takdim edemez. Terörle mücadele meselesi, her türlü siyasi çekişmenin, hesabın, günlük polemiklerin üzerinde tutulması gereken milli bir konudur." Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Alçaklıkta demiyorum, çukurlukta sınır tanımayan bu terör örgütü yardakçılarına Cumhur İttifakı olarak diyoruz ki; asıl bu millet sizden önce şehidimizin, onca gazimizin hesabını soracak. Hem de öyle bir soracak ki bir daha kimse benzer ihanetlere teşebbüs edemeyecek." diye konuştu. Erdoğan, "Kılıçdaroğlu dün yine çıktı tamamı yalan, yanlış, hezeyan olan bir sürü zırvayı arka arkaya sıraladı. Arada bize de güya sorular soruyor. Bu soruları dünyadan ve ülkemizden haberi olmayan tüm ömrü kuytu köşelerde geçmiş bir meczup sorsa diyeceğiz ki mazurdur. Ama öyle değil." ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terör örgütüne samimi bir kınama yapmaya dilleri varmayanların, yaşanan acı hadise karşısında şahsımızı ve devleti suçlama konusunda gösterdikleri canhıraş gayreti ibretle takip ediyoruz." dedi. Erdoğan, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun sözlerine karşılık olarak şöyle konuştu İlk seçimde bu zatın hak ettiği dersi son defa alacağına inanıyorum."diyen Erdoğan, "CHP'nin belediyecilikteki başarısızlıklarına dikkat çekmek için söylediğim bir ifadeyi Gara'daki operasyonla ilişkili hale getirecek kadar alçalabilen bu süfli zihniyet karşısında adeta sözün bittiği yerdeyiz." ifadelerini kullandı. Erdoğan, "Ay'a ulaşmak ya da uzaya bir Türk vatandaşını göndermek gibi hedefler, emin olun yalnızca birkaç adım ötemizdedir." diye belirtti. "SIKINTILARI BİR NEBZE OLSUN HAFİLETEBİLMENİN GAYRETİ İÇİNDEYİZ" Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti "Toplamı 311 milyar lirayı bulan destek ve teşviklerle sıkıntıları bir nebze hafifletmenin gayreti içindeyiz. Gübre desteklerini yüzde 100 artışla 2 katına çıkarıyoruz. Buğday, arpa, çavdar, yulaf gibi hububat ürünlerinde dekara 8 lira olan desteği 16 liraya yükseltiyoruz. Organik ve organomineral gübre kullanan üreticilerimize ise ilave olarak dekara 10 lira olan destekleme ödemesini 20 liraya yükseltiyoruz." Erdoğan, "İllerimizi, Bakanlığımızın belirlediği kriterlere göre 4 gruba ayırarak mart başı itibarıyla kademeli normalleşme sürecini başlatıyoruz. Halen uzaktan eğitimle faaliyetlerine devam eden öğrencilerimizin durumu, illerimizdeki vaka sayısına göre değerlendirilecektir." dedi. "BU MUSİBETİ TEHDİT OLMAKTAN ÇIKARABİLECEK BİR YERDE DURUYORUZ" Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti "Restoran, kafe, kıraathane ve benzeri esnafımızı rahatlatacak adımların yol haritası önümüzdeki günlerde açıklanacaktır. Hafta sonu uygulamasından başlayarak sokağa çıkma sınırlamasını illerde vaka, aşılama ve diğer kriterlere göre aşamalı şekilde kaldırıyoruz. İllerimizi vaka, aşı oranları gibi kriterlere göre düşük, orta, yüksek, çok yüksek riskli olarak sınıflandıracağız. Normalleşme takvimini de buna göre yürüteceğiz. Biraz daha sabrederek, biraz daha fedakarlık yaparak bu musibeti tehdit olmaktan çıkartabilecek bir yerde duruyoruz." Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle; "2013 YILINDAN İTİBAREN PKK'YI YENİDEN HAREKETE GEÇİRDİLER" "Aziz milletim, değerli basın mensupları sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Kabine toplantımızda güvenlikten sağlığa tüm meseleleri enine boyuna değerlendirdik. Geçtiğimiz günlerde Irak'ın kuzeyindeki Gara bölgesine yapılan harekatla ilgili ayrıntılar üzerinde durduk. Bu harekatta şehit düşen askerlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet, yakınlarına ve aziz milletimize başsağlığı diliyorum. Türkiye 40 yıldır bölücü terörle mücadele eden,bu uğurda pek çok kayıplar veren, acılar çeken bir ülkedir. Bu süreçte her yolu deneyerek terör bataklığını kurutmaya çalıştık. 1990'lı yılların kaotik ortamında terör örgütü kamu görevlilerimize, sivil vatandaşlarımıza karşı acımasız saldırılar gerçekleştirmiştir. Bebeklerden çocuklara, kadınlardan yaşlılara kadar herkes hedef alınmıştır. Milletimiz birlik ve beraberliğine sahip çıkarak, devletimiz de mücadele vererek gözünü kin bürüyen örgütün hedefe ulaşmasını engellemiştir. Türkiye üzerinde hesabı olan çevreler 2013 yılından itibaren pek çok araçla PKK'yı yeniden harekete geçirdiler. Hiçbir insanımızın kanı dökülmesin, yüreği yanmasın, analar ağlamasın, çocuklar yetim kalmasın diye her türlü gayreti samimiyetle gösterdik. Özellikle 2015 Temmuz ayından itibaren yoğunlaşan saldırılar çeşitli ilçelerimizin çukurlarla kuşatılmasına kadar vardı. Sur, İdil, Cizre, Nusaybin, Derik, Dargeçit'te yaşanan hadiseler güvenlik kuvvetlerimizin mücadelesiyle bastırılmıştır. "TERÖR ÖRGÜTÜNÜN KADROLARI 5 YILLIK SÜREÇTE BERTARAF EDİLMİŞTİR" Saldırıların ardından gelen 15 Temmuz darbe girişimi, terör olaylarıyla ülkemizde oluşturulan iklimin asıl amacını ortaya sermiştir. Türkiye'ye diz çöktürmeye çalışanlarına karşı milletimiz istiklal ve istikbaline sahip çıkarak tarihi bir ders vermiştir. Güney sınırlarımız boyunca oluşturulmaya çalıştırılan terör koridorunu kırmak için de çok sayıda harekat gerçekleştirdik. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı, Bahar Kalkanı sayesinde sınırlarımızın güneyini güvenli hale getirdik. Temmuz 2015 yılından bugüne kadar ülkemizin verdiği şehit sayısı 401'i asker 443 jandarma olmak üzere toplam 1259'dur. Terör örgütlerinin saldırılarında 770 vatandaşımız hayatını kaybederken 5 binin üzerinde vatandaşımız yaralanmıştır. Yurt içinde 6000 yurt dışında 6900 olmak üzere toplamda 12 bin 900 olmak üzere imha edilmiştir. Terör örgütünün yıllarca uğraşarak kurduğu kadronun önemli bir bölümü 5 yıllık süreçte büyük ölçüde bertaraf edilmiştir. "BİZİM ELİMİZDE HİÇBİR MASUMUN KANI YOKTUR VE OLMAYACAKTIR" Milletimizin her bir ferdinin ülkesinin istiklali, istikbali söz konusu olduğunda karşısındaki ister terörist, ister darbeci olsun gözünü kırpmadan şehadete yürüyeceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Her bir şehidimizin, gazimizin, her bir teröristin nihayetinde bir can olduğunu asla unutmuyoruz. Biz ne batılılar gibi insanı metalaştıran ne PKK ve DEAŞ benzeri örgütler gibi körü körüne ölümü yücelten ne de FETÖ'cüler gibi iradesini tek kişiye teslim eden bir anlayışa sahip değiliz. Büyüklerimiz bize hep önce insan demeyi hayata insan merkezli bakmayı öğütlemiştir. Ezanımız, bayrağımız, vatanımız başta olmak üzere kutsallarımız söz konusu olunca gözümüz dünyayı görmez. Biz inancımız ve değerlerimiz yolunda mücadele ederken şehitlik ve gazilikle müşerref olmayı en üstün vasıf olarak kabul etmişizdir. Bizim elimizde tek bir masumun kanı yoktur. Olmamıştır, olmayacaktır. Bizim geçmişimizde tek bir coğrafyanın, toplumun sömürülmesinin ayıbı yoktur, olmamıştır, olmayacaktır. Sırtımızda kendi çıkarı için dünyanın kalanını ateşe atma kamburu yoktur, olmamıştır, olmayacaktır. "BEDELLER ÖDEDİK AMA HİÇBİR ZAMAN EĞİLMEDİK, DİZ ÇÖKMEDİK" Türkiye'yi kimi vakit tarihiyle kimi vakit halen yürüttüğü harekatları ve izlediği politikayı yargılamaya kalkanların hiçbirisinin geçmişi böylesine temiz değildir. Sırça köşklerinizin en küçük bir krizde, en küçük bir sarsıntıda, rüzgarda nasıl temellerinden sarsıldığını görüyoruz. Eminim sizler de farkındasınız. Biz ise binlerce yıllık köklü geçmişimizde nice fırtınalar atlattık, Allah'ın izniyle nicelerini sapasağlam atlatırız. Biz hiçbir zaman zalim olmadık, zalimin yanında yer almadık, zalime teslim olmadık. Mağdura kucak açtık, mazluma el uzattık. Hukukunu koruyanın safını tercih ettik. Suriye'de, Libya'da, Karabağ'da bunu yaptık. Somali'de, Filistin'de, Irak'ta, Bosna'da, Kıbrıs'ta bunu yaptık. Müdahil olduğumuz her yerde aynı onurlu tavrı gösterdik. Bunun için bir bedel ödememiz gerekiyorsa da ödedik. Yeri geldi sokaklarımız karıştırılarak bu bedeli ödedik, yeri geldi siyasi kaos denemesiyle ödedik. Yeri geldi terör örgütleri içeriden ve dışarıdan üzerimize salınarak ödedik, yeri geldi darbe girişimiyle, yeri geldi ekonomik tuzaklarla, yeri geldi uluslararası alanda haksız, hukuksuz baskılarla ödedik. Hiçbir zaman eğilmedik, diz çökmedik, boyun eğmedik. "İLETİŞİM BAŞKANIMIZA 'HESABINI VERECEKSİNİZ' DİYOR! TERBİYESİZLİĞE BAK!" Bugün Türkiye geleceğine her zamandan fazla umutlarla bakmaktadır. Bölgesel ve küresel liderlik hedefine doğru, bizzat sahada adım adım yürümektedir. Yönetimler ne derse desin dünyadaki tüm mazlum, mağdurların gönlünde taht kurmuştur bugün Türkiye. 2023 hedeflerine ulaştığımızda tüm bu hususlarda ülkemizi çok daha ilerilere taşımış olacağız. Terörle mücadele meselesi her türlü siyasi çekişmenin üstünde tutulması gereken milli bir konudur. Böyle bir kritik konuda her siyasi partinin sorumluluk duygusuyla hareket etmesini beklemek en tabii hakkımızdır. Amasız, fakatsız, lakinsiz bir şekilde terör örgütünü kınamayan hiç kimse kendini bu ülkenin partisi, siyasetçisi olarak takdim edemez. PKK ile arasına mesafe koyamadığı için nezdimizde hiçbir zaman gerçek siyasi bir kurum haline gelemeyen bir parti var. Bu parti resmi hesabından PKK ile irtibatlarını niteleyen paylaşımda bulunduğu için İletişim Başkanımızı hesabını vereceksiniz diyor. Terbiyesizliğe bak. Bu terör örgütü yardakçıları olarak Cumhur İttifakı olarak diyoruz, asıl bu millet şehit ve gazilerimizin hesabını soracak. Öyle bir soracak ki, bir daha kimse benzer ihanetlere teşebbüs edemeyecek. "KASETLE GELMİŞ DE OLSA CHP KOLTUĞUNU CEBREN İŞGAL ETMİŞ ADAMCAĞIZ" Bu ülkenin ikinci büyük partisi durumundaki CHP'ye ne oluyor? Kılıçdaroğlu tamamı yalan bir sürü zırvayı arka arkaya sıraladı. Arada güya bize sorular soruyor. Tüm ömrü kuytu köşelerde geçmiş bu soruları bir meczup sorsa diyeceğiz ki mazurdur. Hayatının bir bölümü memuriyetle, diğer kısmı siyasetle geçmiş, kasetle gelmiş de olsa CHP'nin koltuğunu cebren işgal etmiş bir adamcağızdır. Böyle sorular soruyorsa biz bunun arkasında başka niyetler ararız. Her şeyden önce bu zatın PKK terör örgütünün nasıl alçak yapı olduğundan, kimlerden destek aldığından, insanlıkla uzaktan yakından ilgisi bulunmadığından habersiz olduğunu anlıyoruz. Bu zatın terör örgütlerinin uluslararası alanda nasıl bir aparat olarak kullanıldığından zerre kadar malumatı olmadığını görüyoruz. Operasyonun sorumlusu elbette aynı zamanda başkomutan ve yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanından, Milli Savunma Bakanı, askerinden, polisine kadar Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Bunlar kendilerini bu devletin bir mensubu olarak görmedikleri için Suriye'den Karabağ'a kadar yaptığımız hiçbir operasyonu sahiplenmediler. Terör örgütüne samimi bir kınama yapmaya dilleri varmayanların yaşanan acı hadise karşısında şahsımızı, devletimizi suçlama konusunda gösterdikleri canhıraş gayretleri takip ediyoruz. Her fırsatta alenen veya sinsice teröristlere arka çıkanların acı verici hadise yaşandığında kürsüden bize parmak sallama riyakarlığına yönelmeleri sadece midemizi bulandırıyor. "İLK SEÇİMDE BU ZATIN HAK EDECEĞİ CEVABI ALACAĞINDAN EMİNİM" Dün Milli Savunma ve İçişleri Bakanımız gidip hem CHP'nin başındaki zatı hem de İYİ Parti'yi bilgilendirdiler. TBMM'de gereken izahatı verdiler. CHP grup toplantısında sergilenen pespayelik söz konusu zatın rezil karakterinin artık iyice bildiğimiz, tanıdığımız tezahüründen başka bir şey değildir. CHP'nin belediyecilikle başarısızlıklarıyla söylediğim bir ifadeyi Gara'daki operasyonla ilişkilendirecek kadar alçalabilecek bu sufliliği görüyoruz. İlk seçimde bu zatın hak ettiği cevabı alacağından eminim. Ekranları başında bizleri izleyen vatandaşlarıma özellikle bunları hatırlatmanın faydalı olacağına inanıyorum. Demokratik ve ekonomik kalkınmamızı ileriye taşıyacak çalışmaları asla ihmal etmiyoruz. Milli teknoloji hamlesi vizyonumuza sımsıkı sarılıyor, geleceğimizi yüksek teknolojide, araştırma geliştirme, inovasyonda arıyoruz. Milli Uzay Programı'nı geçtiğimiz hafta ilan ettik. Bu alanda gelecek 10 yıldaki hedeflerimizi milletimizle ve tüm dünya ile paylaştık. "BİZ SAMANYOLU GALAKSİSİ DİYORUZ ONLARIN GÖZÜ HALA SAMANDA" Kendimizi adadığımız müddetçe önümüzde hiçbir engel göremiyoruz. Kendi uydularını geliştirebilen, üretebilen, test edebilen dünyadaki az sayıda ülke arasındayız. Gözünü uzaya dikmiş, kainatın bilinmezlerini çözmeye azmetmiş, tutkulu gençlere, evlatlara sahibiz. Aya ulaşmak ya da uzaya bir Türk vatandaşını göndermek gibi hedefler yalnızca birkaç adım ötemizdedir. Bu milletin derdiyle dertlenemediği gibi heyecanını paylaşamayan, heyecanı ile gururlanamayan nasipsizler bu alanda da hemen kendini gösterdiler. Biz samanyolu galaksisi diyoruz onların gözü hala samanda. Buna uzay masalı diyecek kadar küçüldüler. Her adımı yapamazsınız, başaramazsınız diyerek önemsizleştirmeye çalışanları kendi masallarında bırakıp devam edeceğiz. "YERLİ OTOMOBİLİMİZİN TEKNOLOJİK DONANAMINA İLİŞKİN ÖNEMLİ BİR ADIM ATTIK" Türkiye'nin otomobili projesi de son sürat devam ediyor. Gemlik'te temelini attığımız fabrikanın inşaatı gece gündüz sürüyor. Otomobilimizin teknolojik donanımına ilişkin önemli bir adım attık. Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile Türkiye'nin Otomobil Girişim Grubu arasında bir işbirliği gerçekleştirildi. Bu sayede meteorolijinin anlık verilerinden yararlanarak sürücüyü bilgilendirecek, yapay zeka ara yüzü ile kendisini gerçekleştirecek. Üretim cephesinde de Türkiye yoluna güçlü bir şekilde devam ediyor. Geçtiğimiz hafta 2020 yılının son ayına ilişkin sanayi üretim verilerimiz açıklandı. Sanayi üretimimiz beklentileri aşarak yüzde 9 artış gösterdi. Böylece 2020 yılının son çeyreğinde sanayi üretimini en çok arttıran G-20 ülkesi olmayı başardık. Bu güçlü artış 2020 yılını pozitif büyüme ile kapatacak nadir ülkelerden olduğumuzu bir kez daha teyid etti. "KÜRESEL İHRACATTA PAYIMIZ İLK DEFA YÜZDE 1 ARTIŞ GÖSTERDİ" Salgın başladığında IMF Türkiye'nin yüzde 5 daralacağını öngörmüştü. Bugün geldiğimiz noktada IMF önceki tahminini Türkiye'nin büyüyeceği yönünde güncellemek zorunda kaldı. Üretim sektörümüz uluslararası taahhütlerde tüm d ünyaya örnek olacak bir gayret ortaya koydu. Bu başarı ihracatımıza da yansıdı. 169,5 milyarlık bir ihracat rakamına ulaşarak küresel ihracatta payımızı ilk defa yüzde 1'in üzerine çıkardık. Sermaye piyasalarından otomobil ve konut satışlarına kadar her alanda umut verici gelişmelerin yaşandığı bir yılı geride bıraktık. İnşallah salgın sonrası süreçte ülkemize duyulan güveni çok daha üst seviyelere taşıyacaktır. Organize Sanayi Bölgelerimizdeki elektrik üretim ve tüketimi yüzde 7,3 oranında artarak yeni dönemin işaretlerini vermeye başladı. "ÇİFTÇİLERİMİZE GÜBRE DESTEĞİNİ YÜZDE 100 ARTIŞLA İKİ KATINA ÇIKARIYORUZ" Elbette salgın tedbirlerinden etkilenen hizmet sektörleri başta olmak üzere sıkıntı yaşayan esnaf ve şirketlerimizin bulunduğunu biliyoruz. Toplamı 311 milyar lirayı bulan destek ve teşviklerle bu sıkıntıları bir nebze hafifletmenin gayreti içerisindeyiz. Sosyal destek kısa çalışma ödeneği, nakti destek, işsizlik ödeneği başlıkları altında 53 milyar lirayı buldu. Kısa çalışma ödeneğinin süresini son defa olarak Mart sonuna, asgari ücretteki artış miktarı kadar yükselttiğimiz nakdi desteği 17 Mart'a uzattık. Çiftçilerimize iki müjde vermek istiyorum. Bay Kemal çok heyecanlanıyor, bu müjde neydi diye? Gübre desteklerini yüzde 100 artışla iki katına çıkartıyoruz. Buğdayy, arpa, çavdar yulaf ibi dekara 8 lira olan desteği 16 liraya yükseltiyoruz Bay Kemal. Organik ve organo mineral gübre kullanan üreticilerimize ilave olarak dekara 10 lira olan destekleme önerisini 20 liraya yükseltiyoruz Bay Kemal. Bu destek ödemeleri ilkbahar döneminde hesaplarına yatırılacaktır. Çiftçilerimiz üretmeye devam ettikleri müddetçe biz de onları desteklemeyi sürdüreceğiz. "ŞU ANDA 5,5 MİLYONUN ÜZERİNDE AŞILAMA KAMPANYASINI TAMAMLADIK" Salgının seyrine göre normalleşme adımlarımızı atıyoruz. Okullarımızda kademeli olarak yüz yüze eğitime geçişin müjdesini paylaştık. Yoğun kar yağışı sebebiyle bazı illerimizd8e ertelenmiş olsa da belirlenen kriter ve takvimlere göre bu süreç devam edecektir. Salgının dünya, ülkemiz, şehirlerimiz bazında seyrini ayrıntılı olarak değerlendirdik. Kimi şehirlerimizde iyi bir fotoğraf çıkarken kimi şehirlerde sıkıntının ciddi düzeylerde olduğunu gördük. Devlet ve millet olarak elele vererek tedbirlere uyarak bu müsibetin üstesinden geleceğiz. Şu anda 5,5 milyonun üzerinde aşılama kampanyasını tamamladık. Neredeyse bunun dünyada benzeri yok. Bu işi başaran Türkiye olduk. 1. aşı gruplarının kapsamı genişletilirken ikinci aşı sürecine başlandı. İlk etapta ihtiyaç duyacağımız aşılarla ilgili gereken bağlantılarını yaptık, tedariklerini parça parça gerçekleştiriyoruz. "MART AYI BAŞI İTİBARIYLA KADEMELİ NORMALLEŞME SÜRECİNİ BAŞLATIYORUZ" Yerli aşı çalışmalarını da yakından takip ediyoruz. Mart aşılamada çok büyük mesafe kat edeceğimiz ve inşallah gerçekten yüksek rakamları göreceğimiz bir ay olacaktır. İllerimizi Sağlık Bakanlığımızın kriterlerine göre dört gruba ayırarak Mart ayı başı itibariyle kademeli normalleşme sürecini başlatıyoruz. Uzaktan eğiteme devam eden öğrencilerimizin durumu illerimizdeki vaka sayısına göre değerlendirilecektir. Hafta sonu kısıtlamasını illerimizde vaka ve aşılama kriterlerine göre aşamalı bir şekilde kaldırıyoruz. Önemli olan vaka sayısının azalmasıdır. Vatandaşlarımız dikkatli ve hasas darvanır, kendi illerindeki görünümü normalleştirirse takvim o kadar hızlı ilerleyecektir. Biraz daha sabrederek, fedakarlık yaparak bu musibeti tehdit olmaktan çıkartabilecek bir yerde duruyoruz. Tüm vatandaşlarımıdan yürüttüğümüz mücadeleye destek vermelerini rica ediyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyor, bu duygularla sizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Covidde hasta yatağında olan vatandaşlarıma sağlık, sıhhat ve afiyetler diliyorum. Bütün sağlık çalışanlarımıza sağlık, sıhhat, ölenlerimize rahmet diliyorum. Tekrar kalın sağlıcakla..."
recep tayyip erdoğan zalim geceler